Google şirketini 1998 yılında kuran iki ortak Larry Page ve Sergey Brin, 20 yıldan kısa bir süre sonra dünyanın marka ve piyasa değeri en büyük şirketlerinden birisini yöneteceklerini acaba o günlerde hiç düşünmüşler miydi? Bu soruya yanıt vermek bizi kaçınılmaz olarak bu iki adamı, bazı yakın arkadaşlarına göre iki azimli dahiyi daha yakından tanımaya yönlendirmektedir.
İstanbul Dışı sayfalarımızın bu sayıdaki konuğu Düzce’den Serbay Dijital Reklam Ajansı oldu. Düzce ve Bolu’da faaliyet gösteren reklam ajansına dair merak ettiklerimizi ajansın kreatif direktörü Özkan Gözütok’tan dinledik.
Bizim Serbay Akademi’deki amacımız; Serbay’ın markalarına, çalışanlarına, müşterilerine ve iş ortaklarına çeşitli eğitim ve etkinlikler düzenleyen tabiri caizse bir “okul” olmaktır.
Armut dibine düşer de bana sorarsa “Evet”. Ama sorar mı?, bilmiyorum. Çünkü ben babama sormadım…
Serbay'ın 8. Yıl mesajını yazarken farkettim ki; 3 yaşımızdan beri yılın ilk günü, ilk dakikası yayınladığım ritüelim haline gelmiş. Yayınladığım o mesajları bir seri olarak paylaşmaya karar verdim.🤓🎊🎉 #SerbayBüyüyor
Peki siz sokaklarda ki bayrakların, pankartların yada çevrede oluşturduğu gürültü kirliliği sayesinde insanlara itici gelen seçim otobüslerinin seçmenin oy tercihini değiştirebileceğini düşünüyor musunuz?
İnsanların bir kısmı için önemli bir kısmı içinse anlamsız hatta saçma denilecek bir gün olan 14 Şubat, markalar için hem satışlarını arttırma hem de marka bilinirliğini yükseltebilmek için önemli bir pazarlama arenası konumunda…
Çocuğunuzu sanayide çalıştırmak ister miydiniz? Ya da bir inşaatta? İstemezsiniz elbette. Peki reklam yıldızı ya da dizi oyuncusu olmasını ister miydiniz? İşte herşey bu soru ile başlıyor…
Belirli dönemler gibi Ramazan ayı da artık markalar için ciddi bir rekabet arenasına dönüştü… Ancak Ramazan ayının bir pazarlama aracı olarak kullanmasını destekleyenler kadar “uygunsuz” görenler de var. Ramazan ayının ruhunu yansıtabilen, tüketicinin duygularını sömürmeden kampanyasını şekillendiren markalar tüketiciden takdir topluyor.
Bugün, kullandığımız ürünlerden aldığımız hizmetlere kadar her şeyin bir markası var. Cebinizde ki telefonun, giydiğiniz ayakkabının, kullandığınız arabanın markalarını düşünün. Günlük yaşantımızda ister istemez binlerce markayla haşır neşir oluyoruz. Peki, sizce bir kent “marka” olabilir mi?
İnternet, insanoğlunun tam olarak anlamadan inşa ettiği az şeyden birisidir. Aslında sosyal medya da tam olarak böyle birşey. İnsanların tam olarak anlamadan inşaa ettikleri ve hayatlarının her alanında yer etmesi muazzam ama bir o kadar da akıl almaz bir durum.